Boşanma davasından emsal karar çıktı

Mahkemeye şiddetli geçimsizlik yaşadıkları için müracaat eden çiftin boşanma davasında emsal bir karar çıktı.

 Uzun süredir aile içinde geçimsizlik yaşayan çift boşanmak için aile mahkemesine müracaat ederken kadın devamlı olarak eşinin kendisine hakaretler ettiğini ileri sürerken kocası da eşinin devamlı olarak kendisine yalan söylediğini ifade etti.

Aile mahkemesi boşanmak için müracaat eden tarafları eşit kusurlu sayarak, yoksulluk nafakası talep eden kadının talebini kabul etti. Davacı olan koca ise mahkemenin verdiği bu karara itiraz ederek kararı İstinaf Mahkemesi’ne götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, boşanma sebebi olarak yalan söylemenin yeterli bir sebep olduğuna hükmetti. 

2 Hukuk Dairesi verdiği kararında “Davalı kadının davacı eşine, ‘ devamlı olarak alkol aldığı, davalı ve müşterek çocukları tehditle evden attığı’ şeklindeki kusurların yüklenmesi doğru olmamıştır. Davalı kadının ‘davacı eşine yalan söylemesi, hakaret etmesi, ev işleri ile ilgilenmemesinin” ağır ve kusurlu davranışlar ağır niteliktedir. Kadının eşine hakaret ederek kusurlu bir davranış sergilediği ortadadır. Bunlar göz önüne alındığında davalı kadın eşine oranla daha ağır kusurludur ve mahkemenin her iki tarafı eşit kusurlu bulması hatalıdır” denildi.

İstinaf mahkemesinin kararı üzerine davalı kadın kararı temyiz edince dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından onandı. Verilen kararda “Davalı kadının devamlı yalan söylemesi ve güveni sarsması sonrasında ailede güvenin sarsıldığı ve zor kurulan güveni tekrardan kurmak daha zordur. Türk Medeni Kanununun 185. maddesinde ise eşlerin , birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorunda oldukları hatırlatılmıştır.” yorumunda bulundu.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.